Özgüveni düşüren nedir? Neden çok donanımlı bazı insanlar özgüven sorunu yaşarken başka kimseler bu kadar kendinden emin olabiliyor?
Neden başkaları böyle bir sorun yaşamazken siz yaşıyorsunuz?
Düşük özgüven, birçok farklı faktörden kaynaklanabilir ve her bireyin deneyimleri ve hayat tecrübeleri farklı olduğu için nedenleri değişkenlik gösterebilir. Bununla birlikte, genel olarak düşük özgüvene yol açan ve sık karşılaştığımız bir takım durum ve yaşantıdan behsetmemiz mümkün.
Yüksek Standartlar / Mükemmelliyetçilik
Özgüveni düşük olan insanlar sıklıkla başka insanların yüksek özgüvenli tavırlarını anlamakta zorluk yaşarlar, diğer insanlar yetenekleriyle orantısız yüksek bir özgüvene sahip gibi görünür. “Çok yeteneksiz ama buna rağmen özgüveni çok yüksek; çok boş bir özgüveni var; kendini dünya güzeli sanıyor; çok bilgili olduğunu sanıyor ama halbuki..” türünde düşünceler sıklıkla aklı meşgul eder.
Üstteki türde düşünceler aklınıza geliyorsa muhtemelen bir miktar mükemmelliyetçilikten muzdaripsiniz. Muzdaripsiniz demem eğer mükemmeliyetçi olmayı, yüksek standartlara sahip olmayı pozitif kişilik özellikleri olarak görüyorsanız size garip gelmiş olabilir. Ancak yukarıdaki örneklerde de gördüğünüz gibi birinin bir konuda söz söylemesi, varlığını ortaya koyması için bir takım -oldukça- yüksek şartları yerine getirmesi gerektiği içsel inancını taşıyorsanız kendinizi yeterli görmeniz ve özgüvenli olmanız o derece zorlaşır.
Yüksek standartlara sahip, Mükemmeliyetçi bir insansanız hata yapmak veya bir işi arzu ettiğiniz standartların altında yapmak sizin için korkutucu bir senaryodur. Standartlarımız ne kadar yüksekse algıladığımız yetersizlik hissi de o derece güçlü yaşanır. Bu durum kaçınma, erteleme davranışlarına neden olarak özgüveninizi zedeleyebilir. Yüzeysel gibi görünen bu konu esasen son derece karmaşık boyutları olabilen bir husus. Bu konuda daha detaylı bilgi için mükemmelliyetçilik üzerine daha kapsamlı bir içeriğe yazının altındaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Kendine karşı eleştirel ve yargılayıcı olma
Standartlarınız yüksekse kendinize karşı ortalama bir insandan daha yargılayıcı olmanız da oldukça büyük bir olasılık. Hepimizin zihninden kendimize karşı yargılayıcı, eleştirel düşünceler geçse de bazılarımız bunu fazla ciddiye alıp gerçekmiş gibi değerlendirme eğiliminde olurlar. Özellikle eleştirel bir ebeveyn/yetişkin ile büyümüş olanlar için bu eğilim son derece güçlü olabilir. Her küçük hatanızda sizi yargılamak eleştirmek için pusuya yatmış bir iç sesiniz varsa kafanızda türlü tereddütler endişeler oluşması ve yeni adımlar atmanın zorlaşması son derece olası.
Yeterli Deneyime Sahip Olmama
Hem standartlarınızın yüksek olması hem de kendinize karşı katı olmanızın çok doğal bir sonucu yeterince adım atmayıp yetersince deneyime sahip olamamak. Evet, çok hata yapmadınız ama kendinizi geliştiremediniz de. Bir konuda iyi olmanın yolu o konuda yeterli pratiğe, deneyime sahip olmaktan geçiyor. En zayıf olduğumuz konularda bile belli bir gayret ve pratik bizi o konuda yetkin kılabilir. Pek tabi bunu yaparken bir süre o işte çok da iyi olmayabilir ve öğrenme süreci boyunca çok sayıda hata yapabiliriz. Bu durumda sorunun sıklıkla hatalar değil hatalara toleransımızın düşük olması nedeniyle yeterince hata yapmamış olmak olduğunu söyleyebiliriz.
- Olumsuz deneyimler: Olumsuz deneyimler, özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, kötü muamele veya kötü bir ilişki, bireylerin kendilerine olan güvenini azaltabilir. Örneğin, çocuklukta kötü muameleye maruz kalan biri, kendine olan güvenini kaybedebilir ve gelecekteki ilişkilerinde güven sorunu yaşayabilir.
- Başarısızlık korkusu: Bireyler, yeterli bir şekilde başarılı olamayacaklarından veya hedeflerine ulaşamayacaklarından korktukları için özgüvenlerini kaybedebilirler. Bu durumda, kişi hedeflerinden kaçınarak, yeni şeyler denemekten veya risk almaktan kaçınabilir.
- Eleştiriler: Bireyler, sürekli eleştirildiklerinde veya yargılanıldıklarında, kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler. Bu eleştiriler, iş yerinde, ailede veya arkadaş grubunda olabilir. Sürekli eleştirilen biri, kendini yetersiz hissederek özgüvenini kaybedebilir.
- İçsel monolog: İçsel monolog olarak adlandırılan sürekli kendine yönelik olumsuz düşünceler ve kendine karşı eleştirel tutum, bireylerin özgüvenini azaltabilir. Bu durumda, kişi kendini sürekli eleştirir ve kendine inanmaz, bu da özgüvenini kaybetmesine neden olabilir.
- Sosyal karşılaştırma: Bireyler, kendilerini başkalarıyla karşılaştırdıkları sosyal durumlarda, kendilerine karşı düşük bir değerlendirme yapabilirler ve bu da özgüvenlerinin azalmasına neden olabilir. Bu durumda, biri kendini diğerleriyle karşılaştırarak, kendini yetersiz hissedebilir ve kendine güveni azalabilir.
- İletişim problemleri: Bireyler, kendilerini ifade etme konusunda zorlanmaları veya iletişim problemleri yaşamaları, özgüvenlerini azaltabilir. Bu durumda, kişi kendini ifade edemediğinde veya karşısındakini anlayamadığında, kendine güveni azalabilir.
- Düşük benlik saygısı: Düşük benlik saygısı, kişinin kendisini değersiz hissetmesine ve özgüveninin azalmasına neden olabilir. Bu durumda, kişi kendini sevmez veya saygı duymaz ve kendine güveni azalır.
- Fiziksel görünüm: Bireylerin fiziksel görünümleriyle ilgili olarak kendilerine olan güvenleri değişebilir. Fiziksel görünümlerine ilişkin toplumsal normlara uymadıklarını düşünen bireyler, özgüvenlerini kaybedebilirler.
- İşsizlik: İşsizlik, kişinin kendine olan güvenini azaltabilir. İşsiz kalmak, kişinin yetenekleri veya iş deneyimi hakkında şüpheye düşmesine neden olabilir. İşsizlik durumu uzun sürerse, özgüvenin azalmasıyla birlikte depresyon ve kaygı da ortaya çıkabilir.
- Çevresel faktörler: Çevresel faktörler, kişinin özgüvenini etkileyebilir. Örneğin, sosyo-ekonomik durum, aile, arkadaşlar veya toplumun kişiye karşı tutumu, özgüveni etkileyebilir.
Düşük özgüvenin nedenleri arasında olumsuz deneyimler, başarısızlık korkusu, eleştiriler, içsel monolog, sosyal karşılaştırma, iletişim problemleri, düşük benlik saygısı, fiziksel görünüm üzerine yanlış düşünceler, işsizlik durumuna ilişkin negatif atıflar, çevresel faktörler veya başka bir biyolojik/psikolojik sağlık sorunlarına ilişkin faktörler bulunabilir. Bu konuda genel olarak neler yapılabilir bir sonraki yazıda göz atıyoruz.